SAĞLICAKLA…

Hükümet tabipliği, hükümet baştabipliği, sağlık ocağı hekimliği, sağlık grup başkanlığı şeklinde uzayıp giden sayısız tarihsel rütbelerimiz elbette “halkımızı mükemmel sağlık hizmetine ulaştırma” isteğinden kaynaklanmaktadır. Yeni modeller ve sağlık sunum düzenlemeleri sıklıkla zorlukları beraberinde getirmektedir. Teorik olarak mükemmel görünen projeler bile zaman içerisinde uygulama imkanını yitirebilmektedir. Uygulayıp görmek ve dağılımdaki başarıyı tahmin etmek idarelerin en büyük isteğidir.

Cumhuriyetin ilk yıllarındaki nüfus dağılımı ile günümüz demografik yapısı oldukça farklıdır. Yüzde yirmisi kırsal kesimde yaşayan halkın ihtiyaçları ile yüzde sekseni şehirlerde yaşayan halkın istek ve ihtiyaçları farklılık göstermektedir. Devlet günümüzde daha merkeziyetçi politikalar ile kolayca halka ulaşabilmektedir. 1960 yıllarında başlayan göç furyası köyden kente doğrudur. Doğudan batıya doğru devam eden göçlerin sebebi ise gelir dağılımındaki bozulmalar ve eşsizliktir. İnsanlar paraya doğru yer değiştirmektedir.

Sağlık ocaklarının hantallaşan yapısı biz hekimleri beyaz önlükten uzaklaştırmaya başlamıştı. Köy ve kasabalara hekim ve diğer sağlık personeli gönderilemez iken, şehir merkezlerindeki ocaklarda personel yığılmaları gözleniyordu. Aile hekimliği uygulaması ile birlikte sağlık personeli ve nüfus homojen karışımı yüksek oranda elde edilmiştir. Sağlık ocağı hekimleri yeni statüye kavuşturulmuş, sosyal statüleri ve ekonomik durumları yeniden ele alınmıştır. Ancak her yeni oluşum sorunları ile birlikte var olmaktadır. Kervan yolda düzülür ilkesiyle karşılaşılan problemler çözülmek istenmektedir.

Türkiye nüfusunun karışık yapısı sağlık hizmetlerini tek düze olmaktan çıkarmaktadır. Her bölge ana kurallara sabit kalmak kaydı ile kendi içinde “müstakil” yapı oluşturmaktadır. Gezici hizmet bölgelerinde karşılaşılan farklı türden vakalar yapının özgünlüğünü dile getirmektedir. Halka hizmeti kendine amaç edinmiş aile hekimleri görevlerinde son derece hassas davranmaktadırlar.

Aile hekimliği uygulamalarında Türkiye’nin önemli modelini oluşturan Denizli, her türlü Aile Hekimliği çeşitliliğini sunmaktadır. Çameli- Kirazlıyayla’dan, Çivril- Çıtak’a kadar Denizli ili olarak perifer ve merkez olmak üzere 280 tane aile hekiminin görev yaptığı büyük bir coğrafyada sağlık hizmetleri devam etmektedir. Eşit öbekler halinde yayılmış Aile hekimleri, halk ile son derece bütünleşmiş haldedir. Halk ile bütünleşme sağlık hizmetleri dışında da devam etmektedir. Doğum ile başlayan süreç, ölüme dek devam etmektedir. Nikahta, nişanda, asker dualarında aile hekimleri mutlu karenin içinde yer almaktadır.

Birinci basamak sağlık hizmetlerinin tamamını kapsayan aile hekimliği geri dönümler ile sürekli beslenmelidir. Aile hekimliği İkinci ve üçüncü basamak sağlık kuruluşları ile entegre hale getirilmelidir. Sonuçta hekimlerin bilim insanı oldukları unutulmamalıdır. Diğer basamaklar ile ilgili kopukluklar yeniden düzenlenmelidir. Her aşamada hastalarımız sahiplenilme duygusunu yaşamalıdır. Önem arz eden bu konunun çözümü ile birlikte sağlık alanında etkin sonuçlar ortaya çıkacağı kesindir.

Özellikle Denizli Aile Hekimleri Derneği (DAHED) gibi kuruluşların hekimlerin iş ve işlemleri kolaylaştırmadaki faydaları ortadadır. Bu vesile ile 2007 yılında DAHED’in kurulumunda görev yapmış, bu görevi saygın bir şekilde yerine getirmiş ve kurulduğu andan itibaren bu zamana kadar halen görevde olan yönetim ekibine ve başkanlarına çok teşekkür ederim. Saygı değer dernek üyelerine hürmetlerimi sunarım. Derneğimiz, aile hekimleri ve Halk Sağlığı Müdürlüğümüz ile güvene dayalı

başarılı diyaloglarını sürdürmektedir. Halk Sağlığı Müdürlüğümüzü de çalışmalarımız konusunda göstermiş oldukları hoş görü ve eğitime dayalı tutumlarından dolayı minnettarım.

Dr. Soner OĞUZ

Çıtak ASM Tbb.