

AİLE HEKİMLERİNDEN YAPILAN HAKSIZ KESİNTİLER KABUL EDİLEMEZ. ![]() Basınımızın Değerli Temsilcileri, Bugün aynı anda, aynı saatlerde, ülkemizin 81 ilinde aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanları olarak sesimizi Sağlık Bakanlığı’na duyurmak için bir araya gelmiş bulunuyoruz. 30 Ekim 2024 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanan ve defalarca değişikliğe uğrayan, bizlerin sahada “Eziyet Yönetmeliği” olarak adlandırdığı Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliğinin yürürlüğe girmesinin üzerinden bir yılı aşkın süre geçmiştir. Bu süre boyunca aile hekimliğinin çalışma koşulları ağırlaşmış, iş yükü artmış, aile hekimliği mesleği hekimlikten uzaklaştırılarak adeta veri memurluğuna dönüştürülmüştür. Bilimsellikten uzak bu uygulamaları kabul etmedik, kabul etmiyoruz; yarattığı mağduriyetleri yüksek sesle dile getirmeye devam edeceğiz. Aile hekimliği çalışanlarına yapılan bu zulmü artık durdurun. Bugün aile hekimliği çalışanları her ay kota doldurma baskısı altında, ağır bir stresle çalışmaktadır. Günlük yoğun poliklinik hizmetine rağmen bizlerden binlerce veri girişi, telefon takibi ve idari işlem beklenmekte; hekimlik için ayrılması gereken zaman giderek azaltılmaktadır. Bu yük, aile hekimliği çalışanlarını işi eve taşımaya zorlamaktadır. Sağlık Bakanlığı’nın dayattığı teşvik sistemine bağlı gelir modeli kabul edilemez. Aile hekimliği çalışanlarına, kayıtlı nüfusunun aile sağlığı merkezine başvurmaması nedeniyle binlerce lira ücret kesintisi yapılmaktadır. Mayıs 2025 hak edişlerinde yapılması planlanan bu kesintiler, sahadan yükselen büyük tepki üzerine Kasım 2025’e ertelenmiş, ancak dün itibarıyla, aile hekimliği çalışanlarının büyük çoğunluğunun ücretinden, hastası gelmediği gerekçesiyle yeniden binlerce lira kesinti yapılmıştır. Teşvik adı altında ceza uygulanmakta; pozitif performans denilerek aslında tüm aile hekimliği çalışanlarına negatif performans dayatılmaktadır. Aile hekimliği çalışanlarının hak edişinin yalnızca %35’i taban ödemedir. Oysa bu oran ikinci ve üçüncü basamakta %78’e kadar çıkmaktadır. Başka hiçbir meslek grubunda bu denli ağır ve bu ölçüde performansa bağımlı bir ödeme sistemi yoktur. Aile hekimliği gelir modelinde teşvik oranı %20’yi geçmemelidir. Temel ücretler artırılmalı; aile hekimliği çalışanlarının müdahale edemediği memnuniyet puanları, akılcı ilaç kullanımı, hastanın hastaneye başvurusunun engellenmesi gibi kriterler ödeme sisteminden çıkarılmalıdır. Bir diğer önemli sorun, birim başına düşen nüfus düzenlemeleridir. Nüfusların çağdaş ülkeler seviyesine düşürülmesini elbette istiyoruz. Ancak bu yapılırken aile hekimliği çalışanlarının gelir kaybına uğramasını kabul etmiyoruz. Bizler hastalarımıza yeterli zaman ayırabileceğimiz bir nüfusa hizmet ederken yoksullaşmak istemiyoruz. Vergi sistemi de gelir kayıplarımızı daha da derinleştirmektedir. Yılın başında %15 olan gelir vergisi oranımız yıl sonunda %35’lere ulaşmakta; yıl içinde %20’ye varan ek kayıplar oluşmaktadır. Artık kamu çalışanları için her ay sabit, öngörülebilir bir vergi sistemi istiyoruz. Ne alacağımızı bilmek, gelir-gider dengesini kurabilmek istiyoruz. Sağlık politikası belirleyicilerine açıkça sesleniyoruz: Bırakın hekimlik yapalım. Katıldığınız için teşekkür ederiz.
|
|
11 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |